Toprakları kamulaştırılan Yeniköy’de tarım ve mandacılık bitiyor. Mera ve tarlalarını hafriyat çalışmalarıyla kaybeden köylüler, kalan arazilerini de yıkılır diye ekemiyor.
Topraklarına 3. Havalimanı projesi için kamulaştırma kararı çıkan Yeniköy’ün sakinleri, 1924’te Selanik’ten nüfus mübadelesiyle bu topraklara yerleşmiş. Bin beş yüz nüfuslu köyün tek geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Ancak yıllardır ekilip biçilen bu verimli araziler şimdi havalimanı projesi için iş makineleriyle yok ediliyor. Köyün etrafında hafriyat taşıyan kamyonların hummalı çalışması göze çarpıyor. Birgün Gazetesi’nden Olgu Kundakçı’nın haberine göre, kepçelerin parça parça hafriyat alanına çevirdiği arazileri gezdiren köylüler, “Buralar eskiden hep tarlaydı” diyor: “Hayvanlarımızı otlattığımız meraların, tarım arazilerimizin yüzde 90’ı bu projeyle yok oluyor.”
Hiç bedel ödemeden…
Doğma büyüme Yeniköy’lü olan Mustafa Bozkurt, köyün tapulu arazilerinin metrekaresi 80 lira ile 120 lira arasında değişen bedellerle kamulaştırıldığını, çoğunluğu 2B arazisi olan toprakların ise orman arazisi olduğu gerekçesiyle bedelsiz ellerinden alındığını anlatıyor: “Köyümüzde proje alanında kalan 350 tane tapudan sadece 100 tanesine bedel verildi. 250 tapumuz geçersiz sayılarak, bu arazilere beş kuruş ödenmedi. Bu araziler bizim dedemizden kalan 90 yıldır ekip biçtiğimiz araziler. Devletin arazilerimize ihtiyacı varsa hakkımızı versin. Bu projeyle beraber çiftçiliğim, hayvancılığım tamamen bitiyor. Verdikleri parayla nerede hayat kurabilirim? Gidip İstanbul’da ne iş yapabilirim?”
‘Yıkılır diye ekmedik’
Bozkurt’un havalimanı projesi açıklanmadan diktiği meyve ağaçları çoktan boy atmış, “Bu ağaçların yıkılacağını bilseydim diker miydim” diyor. Proje yetkilileri “Yıkılacak araziler için ekim yapmayın, ürünleriniz yıkılırsa hak talep edemezsiniz” demiş. Bozkurt, “Nereden baksan 2 bin dönüm yeri hiç ekmedik. Mayıs ayında mahsulumuzu eksek, 45-50 gün sonra mahsul olacak, olana kadar arazilerimiz yıkılır diye korktuk” diyor. Hayri Koyuncu’nun koyun sürüsü artık çalışma sahasının 100 metre yakınında otluyor. Onlarca kamyonun çalıştığı hafriyat alanını gösteren Koyuncu, “Eskiden bu arazide hayvanlarımızı yetiştirmek için mısır, arpa, buğday ekerdik” diyor. Yeniköy’de yaklaşık 50 kişi projenin taşeron firmalarında çalışıyor. Köy muhtarı Timur Çelik, tarım ve hayvancılık bittikçe köy halkının başka sektörlere yönelmek zorunda kaldığına dikkat çekiyor.
Mandalar kesime gidiyor
Meralar yok oldukça, hayvancılık da alarm veriyor. Mandalarını kasaplara satan da var, otlatabilmek için Tekirdağ’a yerleşen de. Çocukluğundan bu yana çobanlık yapan Müslüm Aybaş, mandalarını elden çıkarmamak için direndiğini, ancak otlatacak alan yok oldukça hayvanlarını mecburen satmak zorunda kalacağını anlatıyor: “Köyümüzde 1500 baş manda vardı. 3.Havalimanı projesi arazileri bozdukça, köylü mandaları da satmaya başladı. Devlet mandanın nesli tükeniyor diye destekleme verirken, şu anda bu hayvanlar kasaba gidiyor. Bir yandan destek veriyor devlet, bir yandan köstek oluyor.”