
Korozyona yapıya giren su sebep olur. Donatıya ulaşan su, donatıyı genleştirip hacminin ilk etapta büyümesine sebep olur.Beton bu hacim büyümesi nedeni ile basınca maruz kalır.Beton parçalanmaya başlar. Korozyon neticesinde donatı uzun vadede kesit kaybına uğrar.Dolayısıyle çapı küçülür,Çap küçülmesi neticesi donatının betondan sıyrılma riski artar, betonarme oluşmaz.Biliyorsunuz betonarme için adreans olmazssa olmaz bir özelliktir. Beton ve donatının beraber çalışmadığı bir sisitem betonarme değildir.
Betonun pH değeri normalde 12-13 seviyesindedir.Deger 7 den büyük olduğundan beton baziktir(7=nötr).Donatının ise pH değeri 6 civarındadır.Yani 6 dan küçük olduğundan donatı asitiktir.Korozyon oluşmaya başlaması ile betonun pH degeride azalmaya başlar.Betonda asitik etki göstermeye başlar.
Korozyonu engellemenin en önemli yolları, özel beton katkılarının ilave edilmesi,paspaylarının büyük tutulması, brüt beton üzerine alçı sıva yada çimento esaslı sıva uygulanmamasıdır.Önce astarlama yapılmalıdır.Unutulmaması gereken bir konu vardır.Korozyona uğramış bir betonun tamirinde kesinlikle alçı kullanılmamalıdır.Korozyon başlamışsa durudurmak kesinlikle mümkün olmaz ancak yavaşlatılabilir.Donatı korozyona ugradığında ilgili kısım çıkarılır yerine yenisi usulünce konulur.
Korozyonun engellenmesinde paspayları çok önemlidir.Paspayları ne kadar buyuk olursa suyun donatıya ulaşmasında yol o kadar uzun olacaktır.Dolayısyle korozyon riski azalır.Bir temel kirişinde 5-6 cm paspayı gerekirken bir kat döşemesinde ise 1.5 cm paspayı yeterli olabilir.
Korozyon engellenmişse bina ömrü teorik olarak sonsuzdur.
(İki hafta seyahatte olacagımdan yazılar aksayabilir.Şimdiden kusura bakmayın)