Ülkemizde işsizlik malesef çok yüksek.Eğitim düzeyi düşüklerde de yükseklerde de işsizlik fazla.
İşsizlik zor, ama işe girip bugünmü çıkarırlar, yarınmı çıkarırlar diye düşünmek de zor.Psikolojik olarak insanı tüketir. Mesleğiniz de çok iyi olmanız ,kovulmayacağınız anlamina gelmez(malesef). Yüz tane iş bitirirsiniz,bir iş uygun degildir imzalamazssınız ,imzalamadıginız iş de patrona yakın bir kodamanın işidir,işinize son verilir. Ulkemizdeki realite bu. Dolayisıyle işsizlik zor, iş de kalıcı olmak daha da zor. Tecrübelerimiz bize gosteriyor ki, iş güvencesi ,özellikle işçiler açısından önemli. Aksi takdirde işverenler iş yapacak elemandan ziyade, işi kendi istedikleri şekilde yapacak elemanları ararlar.
Özellikle devlet sektorunde calışanlar için iş güvencesi hayati onem taşır. Devleti,seçimle işbaşına gelmiş siyasi iktidar/iktidarlar yönetir. Dolayisiyle kendi ideolojilerini tatbik etmek gibi bir egilim icindedirler. Secimleißasına gelen iktidarlara,belediyelere bir bakın, ilk yaptıkları iş,hemen kendi taraftarlarını işe sokmak, daha önceki dönemden kalan personeli bir uzaklaştirmaktır. Oysa ne olmaliydı ? Ehliyet olmalıydı.Ama oyle deģil.Yönetimde siyasi iktidarlar olduğundan ,aynı görüşe sahip olan vatandasların taleplerine cevap vermek iktidarın yada belediyenin neredeyse bir gorevi gibi görülmekte.Olmayacak işler bile belediyeden, siyasi iktidardan istenmekte. Bu isleri de devlette çalışanlar yapmakta. Eger devlet memurlarinda bir iş guvencesi olmazsa ,uygun olmayan bir işi onaylamayan memurun kapı dısına konması an meselesi. Zaten devlet kurumlarında olup, sözlesmeli olarak çalisan petsonelin basına bunlar sık gelmekte. Adeta sözlesme ile devlet sektorüne girecek kisiler once bir siyasi iktidarin kim olduguna bakmakta. Devlette işlerin hakkaniyetle yürümesi icin ,is guvencesi kamuda elzem bir durumdur.
Özel sektörde de is guvencesi gereklidir.Iş yasası bunu bir nebze sağliyor da olsa , isverenler,yaptikları eziyetlerle, istemedikleri kişinin/kişilerin isten ayrilmasini saģlamaya çalısmaktadır.En basit yontem de işverenin uyguladığı mobing dir.Sistematik bir sekilde bile uygulayan isyerleri mevcuttur.Iş hayatinda olup ta kisa yada uzun süreli yildırma politikasına maruz kalmamış birini ben tanımıyorum.En azından benim böyle bir arkadaşim yok. Bu tur yıldirma politikasina maruz kalan calışanlar öncelikle cabuk pes etmemeli.İşverenin amacı bu zaten.Mücadele etmeli.İş yasası isçiyi korumakta.
Ozel sektorde de, kamuda da iş guvencesi belli şartlar dahilinde mutlaka işciye saglanmalıdır. Bu guvence iş verimini dahi artirir.
Hoş olmayan bir kanida, sanki devlet de calısanlarin tamamının yetersiz bilgiye sahip olan kisiler olması kanısıdır. Kendini yetiştirememiş kisiler devlet sektörunde de, özel sektorde de mevcuttur. Bu kişiyle ilgilidir.Bugun kpss sinavina yilda bir milyon kişi basvurmaktaadir. Atanmaya hak kazanan kisiler de sinavda belli barajın üstünde olan kisilerdir. Yillarca memurluk sinavina girip başarıli olamayip, sonrada memurlugu kotülemek ne ahlaka uygundur,ne insanlığa uygundur,ne vicdana uygundur. Memurluğu begenmiyorsanız, memur olmama ozgürlüğünüz mevcut. Devlet kademelerinde gorev yapmiß kisilerin, emekli olduktan sonrada ozel firmalarda tercih sebebi olması iyiye işarettir.De let kademeleri tecrube ve çesitlilik anlaminda ,calısanlarina büyuk artılar vermektedir. İş guvencesi tüm çalışanlar icin önemlidir.Ancak devlette çalısanlar icin siyasetin etkisi gozönunde bulundurulduğunda daha önemlidir. Devlette calışanların iş güvencesinin olması, ilgili devlet kurumlarından hizmet alan vatandaslarında adaletli bir hizmet almasini saglar…
Ahmet CELIKKOLLU
Insaat Muhendisi
ESKISEHIR