Çok Hukuklu Sistem Yargı Kararıyla Durduruldu
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği ile ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası, “İmar Düzeninde Getirilen ‘Çok Hukuklu Sistem’ Yargı Kararıyla Durdurulmuştur” başlıklı bir metin yayınladı.
Metinde, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2013-2014 yıllarında Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’ndeki yapı düzenine ilişkin tanımları değiştirmesine bağlı olarak imar haklarında da değişiklikler meydana gelmiştir” denildi.
Basın açıklamasının tam metni ise şöyle;
“Bakanlık, 22 Mayıs 2014 tarihinde yayımlanan geçici madde değişikliğiyle, kazanılmış hakkın çerçevesini yargı kararlarıyla getirilen ölçütlere aykırı biçimde genişletmiş, aynı kurallara bağlı olması gereken kişilerin inşaatlarına uygulanacak imar hukukunda tercih etme yolunu açmıştır.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin Geçici 6. maddesiyle; 22 Mayıs 2014 tarihinden önce,
– Yıkım ruhsatı başvurusu,
– Bina yıkım işlemi,
– Riskli yapı tespiti işlemi,
– Bakanlıkça lisanslandırılan kuruluşlarca yapı kimlik numarası alınarak riskli yapı tespitine bağlama işlemi,
– İnşaat sözleşmesi tanzimi,
– Proje sözleşmesi tanzimi,
– İnşaat veya proje yapmak üzere noter tasdikli taahhütname veya vekâletname tanzimi,
– Yeni inşaat yapmak üzere;
o ifraz, tevhit, yola terk işlemi başvurusu,
o İmar durum belgesi,
o yol kotu tutanağı,
o aplikasyon krokisi başvurusu,
o Zemin ve temel etüt raporu tanzimi
işlemlerinden en az birinin gerçekleştirilmiş olması halinde ilgililerin;
– 01 Haziran 2013 tarihinden önce yürürlükte olan ilgili Büyükşehir / Belediye İmar Yönetmeliği
– 01 Haziran 12013 tarihinde yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği
– 08 Eylül 2013 tarihinde yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği
– 14 Eylül 2013 tarihinde yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği
– 22 Mayıs 2014 tarihinde yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinden herhangi birini uygulanmak üzere tercih edilebileceği düzenlenmişti.
Bu düzenleme ve Belediyelere dağıtımı yapılan Bakanlık Genelgesi, imar düzeninde çok hukuklu bir sistem getirmiştir. İmar uygulamasında herkesin kendi hukukunu seçmesine olanak tanınmasının hukuk sistemimizde yeri yoktur. Eşit durumda olan kişilere farklı hukuk kurallarını tercih etme yolu açan dava konusu düzenlemeler, anayasaya ve imar mevzuatına aykırıdır.
Genelge ile imar düzeninde kaos yaratılmış ve aynı yerleşim alanlarındaki yapılaşmalarda düzensizliğe neden olunmuştur. Yönetmeliğin Geçici 6.Maddesinde sayılan koşulların “kazanılmış hak” sayılması mümkün değildir.
Mimarlar Odası olarak bu gerekçelerle açtığımız davada; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2015/1064 sayılı kararıyla Yönetmeliğin Geçici 6.Maddesinin ve Genelgenin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Yargı kararında;
“İmar hukukunda kazanılmış hakkın ölçütü olarak, hukuki duruma uygun fiili durumların esas kabul edilmesi gerekmekte olup, dava konusu Yönetmelik maddesi ile öngörülen koşulların bugüne kadar hiç inşaata başlanmamış durumlara ilişkin olması karşısında bu şartları yerine getiren ilgililer lehine kazanılmış bir haktan söz edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan dava konusu Yönetmelik ile belirli şartlara haiz kişilere, farklı tanım ve kurallara sahip, farklı tarihlerde yürürlüğe konulan düzenlemelerden birini tercih etme imkânı tanınmasının, bir bölgede aynı kurallara bağlı olması gereken yapılaşmalarda farklı kuralların uygulanmasına yol açacağı ve dolayısıyla düzensiz imar uygulamalarına sebebiyet vereceği açıktır.” denilerek iptal talebimizin gerekçeleri haklı bulunmuştur.
Danıştay tarafından Yönetmeliğin Geçici 6. maddesinin uygulamasının ve hukuksuzluğun durdurulması nedeniyle; aynı bölge içindeki yapılaşmalarda farklı kuralların uygulanmasına yol açılan imar düzensizliğine son verilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, yetkili idareleri Mahkeme kararına uymaya, düzensiz imar uygulamalarının önüne geçmek için sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.
Değerli kamuoyumuza saygı ile duyurulur.”