Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ‘Şehircilik Anayasası’ ile yeni bir dönem başlatmak için düğmeye bastı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İnsan topraktan uzak değil, toprağa yakın olarak yaşamalıdır” eleştirileri üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçti.
YÜKSEK DEĞİL YATAY BİNALAR TEŞVİK EDİLECEK
Bakanlığın hazırladığı yönetmelik taslağına göre yüksek değil, yatay binalar teşvik edilecek. Bunun yanı sıra suiistimal edilen mescit, kreş, apartman boşluğu gibi alanlar için yüzde 30’luk sınırlama getirilirken, balkonlar alçıpanla odaya dönüştürülemeyecek.
Taslağa göre, dikey yerine yatay mimari teşvik edilecek. Mevcutta parsellerde yapının oturacağı alan parselin yüzde 40’ını geçemezken, çalışmayla yüzde 40 sınırının kaldırılması ya da yüzde 50-60 veya 70 ile sınırlandırılması önerildi.
BALKONLARA DÜZENLEME
Taslakla emsal harici sayılan balkonlarla ilgili de önemli değişiklik yapılacak. Projelerde balkonlar koridorun ucuna koyularak odalardan bağımsız yapılırken, koridorun önüne alçıpanla kapı yapılarak odaya dönüştürülebiliyordu. Şimdi ise balkona bağımsız bölümlerden girişe izin verilmeyecek.
EMSAL HARİCİ ALANLAR YÜZDE 30’U GEÇEMEYECEK
Mevcut yönetmelikte çatı bahçesi, avlu, kapıcı dairesi, sığınak, yangın merdiveni, asansör, boşluklar, mescit, kreş, tesisat alanlarıyla tamamen gömüde olan eklenti depo gibi alanlar ile her katta bu alanlar hariç kalan alanın yüzde 20’si emsal harici alan olarak tespit edilirken, bu alanlar suiistimallere konu oluyordu. Şimdi ise emsal harici alan yalnızca parselin emsale esas alanının yüzde 30’u ile sınırlandırılacak. Zemin altında kalan alanlar emsal harici sayılacak. Ayrıca inşaat ruhsatından önce kazı izin belgesi verilecek, kazı ruhsattan 3 ay önce başlayabilecek.
EĞİMLİ ARAZİYE KADEMELİ İNŞAAT, KOT FARKI OLMAYACAK
Eğimli araziler için ise kademeli inşaat uygulaması başlatılacak. Bu uygulama ile arkadan 5 önden 10 kat görünen binalara da son verilecek. 5 katlı imar verilmişse bölgeye yalnızca 5 kat inşaat yapılabilecek.
Burda bahsi geçen kişiler kendilerin anladıkları kadar güzel şeyler belirtmiş ama yatay mimari denilen durumun da toprağı örtüp insanı tamamen topraksız bırakılacağını unutmuş galiba..